Sağlığa zarar veren besinler

Reklam

İşlenmiş gıdalar modern beslenmenin önemli bir parçasıdır, ancak sağlığımıza zarar verebilirler.

Sağlıksız işlenmiş gıdalar, yetersiz beslenmeye ve obezite, kalp hastalığı ve diğer kronik rahatsızlıkların riskini artırmaya katkıda bulunan ilave şeker, sodyum ve sağlıksız yağlarla doludur.

İşlenmiş gıdalarda ayrıca vücudumuzun sağlıklı kalması için ihtiyaç duyduğu lif ve vitamin gibi önemli besin maddeleri de çoğu zaman eksiktir.

İşlenmiş gıdaların çoğu kalorisi yüksek ancak besin değeri düşüktür; bu da az besin sağladıkları ancak çok fazla yağ ve şeker içerdikleri anlamına gelir; bu da kilo alma riskinizi artırabilir.

Çok fazla işlenmiş gıda tüketmek, boş kalorilerdeki dengesizlik nedeniyle kendinizi uyuşuk ve bitkin hissetmenize neden olabilir.

Ayrıca bu ürünler, vücutta iltihaplanmaya yol açabilen ve kanser riskini artıran koruyucu maddeler de içeriyor.

Aşırı Yağ Alımı:

Aşırı yağ tüketimi pek çok kronik sağlık sorununun başlıca nedeni olabilir.

Çok fazla yağ tüketmek kilo alımına, yüksek kolesterole, diyabet ve kalp hastalığı riskinin artmasına yol açabilir.

Bu nedenle her gün tükettiğiniz yağ miktarının farkında olmanız önemlidir.

Kaçınılması veya ölçülü tüketilmesi gereken, yüksek oranda yağ içeren birçok yiyecek vardır.

Patates kızartması ve tavuk kanadı gibi kızarmış yiyecekler sağlıksız doymuş yağlarla doludur.

Pastırma, sosis ve şarküteri ürünleri gibi işlenmiş etler de yüksek miktarda yağ ve ilave sodyum içerir, bu da yüksek tansiyon ve felç riskini artırır.

Peynir ve dondurma gibi süt ürünleri de yüksek yağ içerikleri nedeniyle sınırlandırılmalıdır.

İlave şekerler:

En sağlıksız besinler denildiğinde ilk akla gelenlerden biri de eklenen şekerlerdir.

Reklam

İlave şekerler, kahvaltılık gevreklerden meşrubatlara ve hatta ketçap gibi çeşnilere kadar çeşitli işlenmiş gıdalarda bulunabilir.

Düzenli olarak çok fazla ilave şeker tüketmek obezite, kalp hastalığı, diyabet ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Amerikan Kalp Derneği'ne (AHA) göre, pek çok Amerikalı önerilen günlük ilave şeker alımının iki katından fazlasını tüketiyor.

Bu durum, çoğu insanın beslenmesinde ilave şeker tükettiğinin farkında bile olmadığı düşünüldüğünde özellikle endişe vericidir.

İlave şeker alımınızı sınırlamak ve buna bağlı sağlık sorunları riskini azaltmak için, işlenmiş veya şekerli atıştırmalıklar yerine taze meyve ve sebze yemeye odaklanın.

Sodyum İçeriği:

Hangi yiyeceklerin sağlığınız için en zararlı olduğunu değerlendirirken sodyum içeriği önemli bir faktördür.

Aşırı sodyum alımı yüksek tansiyon ve felç gibi bir dizi ciddi sağlık sorununa yol açabilir.

Çok fazla sodyum tüketiminin kalp hastalığı ve diğer kronik rahatsızlıkların riskini artırdığı da ortaya çıktı.

Dünya Sağlık Örgütü, sodyum alımının günlük 2.000 mg'ın altında tutulmasını öneriyor.

Ancak pek çok popüler gıda, önerilen bu miktarın çok daha fazlasını içermektedir.

İşlenmiş ve önceden hazırlanmış yemekler genellikle özellikle yüksek tuz seviyelerine sahiptir ve sodyum oranı düşük olmadıkları veya "sodyum azaltılmış" olarak etiketlenmedikleri sürece kaçınılmalıdır.

Tuz oranı yüksek diğer yiyecekler arasında soya sosu, konserve çorbalar, salam ve işlenmiş peynir gibi soslar yer alır.

Yapay İçerikler:

Yapay içerikler günümüzde yediğimiz birçok gıdada yaygın olarak bulunmaktadır.

Son yıllarda sağlık uzmanları, bu yapay içeriklerin vücudumuza yönelik potansiyel tehlikelerinin giderek daha fazla farkına varıyorlar.

Bu kimyasalların ve katkı maddelerinin birçoğu obezite ve kalp hastalıklarından diyabet ve kansere kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Bu nedenle, hangi gıdaların sağlığımıza özellikle zararlı olabilecek yapay bileşenler içerdiğini bilmek önemlidir.

Burada mümkün olduğunca kaçınılması gereken en endişe verici konulardan bazılarına odaklanacağız.

İşlenmiş etler, nitrat ve koruyucu maddeler gibi yapay katkı maddeleri içeren yaygın bir gıdadır.

Yapılan araştırmalar, işlenmiş et tüketiminin çeşitli kanser türlerine yakalanma riskini artırdığını ortaya koyuyor.

Besin değeri düşük besinler:

Günümüz kültüründe besin değeri düşük gıdalar giderek daha popüler hale geliyor, ancak temel vitamin ve minerallerin eksikliği sağlığınız için zararlı olabilir.

Bu tür yiyecekler genellikle düşük besin değeri sunar ve düzenli tüketildiğinde bir dizi kronik sağlık sorununa yol açabilir.

Düşük besin içerikli yiyeceklerin vücudunuz üzerindeki etkilerini anlamak, beslenmenizde daha sağlıklı seçimler yapabilmeniz için önemlidir.

Bu düşük besin değerine sahip gıdalar genellikle obeziteye ve diğer kronik hastalıklara yol açtığı bilinen yüksek oranda yağ, sodyum ve şeker içerir.

Ayrıca, birçok işlenmiş atıştırmalık, koruyucu maddeler veya yapay renklendiriciler gibi sağlıksız katkı maddeleri içerir ve bu da bu yiyeceklerin genel besin içeriğini daha da azaltabilir.

Ayrıca, bu atıştırmalıklar kalorisi yüksek olmasına rağmen tokluk hissi yaratmadığı için gün içinde bilinçsizce atıştırmak isteyenler için kolay hedefler haline gelebilir.

Gıda ve Sağlık

Sağlıksız beslenmek obeziteden diyabet hastalığına kadar ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Hangi yiyeceklerin en zararlı olduğunu ve vücudumuzu nasıl etkilediğini anlamak önemlidir.

Bu makalede sağlık açısından en tehlikeli olanlara genel bir bakış sunulacak ve bunlardan neden kaçınılması gerektiği açıklanacaktır.

En büyük suçlular arasında sosisli sandviç, hamburger ve pastırma gibi işlenmiş etler yer alıyor.

Bu ürünler, kalp hastalıklarına, yüksek kolesterol seviyelerine ve hatta kansere yol açabilen sağlıksız doymuş yağlar açısından zengindir.

Beyaz ekmek ve beyaz pirinç gibi rafine edilmiş tahıllar da vücudumuz için zararlıdır; vücudun düzgün çalışması için gereken temel vitamin ve mineralleri içermezler.

Çikolata veya şekerli içecekler gibi şeker oranı yüksek besinler kan şekeri seviyelerinde ani artışlara neden olarak diyabet, felç veya böbrek yetmezliği gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.

Sağlıksız yağlar

Sağlıklı kalmak için dengeli beslenmek çok önemlidir ancak tüm yiyecekler aynı değildir.

Aslında, büyük miktarlarda tüketildiğinde genel refahınız üzerinde olumsuz etki yaratabilecek bazı sağlıksız yağlar vardır.

Trans yağlar ve doymuş yağlar gibi sağlıksız yağlardan mümkün olduğunca kaçınılmalı veya sınırlandırılmalıdır.

Trans yağ, cips ve kurabiye gibi işlenmiş atıştırmalıklarda bulunur ve bunları beslenmenizden tamamen çıkarmalısınız.

Kırmızı et, tam yağlı süt, süt ürünleri, domuz yağı ve tereyağı gibi hayvansal ürünlerde bulunan doymuş yağın da ölçülü tüketilmesi gerekiyor.

Bu sağlıksız yağların çok fazla tüketilmesi, kalp damar hastalığı, tip 2 diyabet ve obezite riskinin artmasına neden olabilir.

Ayrıca, doymuş yağların büyük miktarlarda tüketilmesi vücuttaki LDL kolesterol (kötü kolesterol) seviyelerini artırabilir ve bu da kalp hastalığı riskini daha da artırır.

İşlenmiş gıdalar

İşlenmiş gıdalar günümüz dünyasında önemli bir sağlık sorunudur.

Taze gıdalara göre daha uzun süre saklanabilmeleri, daha uygun fiyatlı olmaları ve daha pratik olmaları nedeniyle giderek daha popüler hale geliyorlar.

İşlenmiş gıdalar; önceden paketlenmiş yemeklerden, konserve ürünlerden, dondurulmuş yemeklerden, koruyucu maddeler ve yapay renklendiriciler ve tatlandırıcılar içeren atıştırmalıklardan, genellikle doymuş yağ ve sodyum oranı yüksek işlenmiş etlere ve peynirlere kadar her şey olabilir.

Sorun şu ki, bu tür yiyecekler çoğunlukla vücudumuzun düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu temel vitamin, mineral ve diğer besin maddelerinden yoksundur.

Ayrıca, birçok işlenmiş gıda diyabet ve obezite riskini artırabilecek ve kalp hastalığı gibi diğer kronik sağlık sorunlarına yol açabilecek ilave şekerler içerir.

Ayrıca bazı işlenmiş etlerin kanserojen olduğu biliniyor ve düzenli tüketildiğinde kanser riskini artırıyor.

Rafine şekerler

Rafine şekerler sağlığımız açısından en zararlı besinlerin başında geliyor.

Bu tür şekerler aşırı işlenmiş olup hiçbir besin değerinden yoksundur ve bu da genel sağlığımız ve refahımız için zararlıdır.

Rafine şekerler kahvaltılık gevreklerden marketlerden alınan atıştırmalıklara ve tatlılara kadar çok çeşitli gıda ürünlerinde bulunabilir.

Bu ürünler yalnızca yüksek miktarda şeker içermiyor, aynı zamanda yapay renklendiriciler, aromalar ve koruyucu maddeler gibi sağlıksız bileşenler de içeriyor.

Bu kombinasyon rafine şekerleri insan sağlığı açısından özellikle tehlikeli hale getiriyor, çünkü bunlar kilo alımı, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve çeşitli sindirim sorunları da dahil olmak üzere vücutta çok sayıda olumsuz etkiye neden olabiliyor.

Aşırı rafine şeker tüketimi, bugün dünya çapında olumsuz sağlık sonuçlarının önde gelen nedenlerinden biridir.

Sodyum ve tuz

Sodyum ve tuz en zararlı besinlerin başında gelir. Peki neden bu?

Sodyum, birçok besinde bulunan temel bir mineraldir, ancak aşırı tüketildiğinde sağlığımıza zarar verebilir.

Yüksek sodyum alımı yüksek tansiyona ve su tutulmasına yol açabilir, bu da kalp krizi, felç ve böbrek hasarı riskini artırır.

Öte yandan tuz veya sodyum klorür yiyeceklere lezzet katar, ancak aynı zamanda büyük miktarda sodyum içerir.

Amerikan Kalp Derneği günlük sodyum alımınızı 2.300 miligramla sınırlamanızı öneriyor ancak bazı sağlık sorunları olan kişiler günde 1.500 miligrama kadar düşük bir alımı hedeflemelidir.

Çok fazla tuz tüketmek kan basıncını önemli ölçüde yükseltebilir ve kalp hastalığı ve felç riskini artırabilir; bu da onu genel sağlığımız için beslenmeyle ilgili en tehlikeli risklerden biri haline getirir.